Sen bir çamursun!
Dur dur hemen kızma.
Ne garip şeydir, toplumda bu kelime "çamur" genel de aşağılamak amaçlı kullanılır.
Hadi bir an için bakış açımızı değiştirmeyi birlikte deneyelim.
Birinin sana her söylediğinde bunu bir küfür ve aşağılama ünlemi olarak algılamaktan vazgeçmesini emret şu an beynine.
"Sen bir çamursun: çünkü her an yeniden şekillenmeye müsaitsin!"
Çamurdan yapılmış bir objeyi düşün, kendine en yakın bulduğunu, seni en iyi ifade edebilecek objeyi.
Seni şekillendirenleri düşün, ailen, eğitmenlerin, eşin, sevgilin, milliyetin, ananelerin, dinin, arkadaşların vs.
Gözlerini kapat, kendine bir zaman belirle ve o zaman süresince sana verilen şekilleri düşün.
Vee!
Kuralları, ki bu kurallar genel de sen çamurken, yani henüz pişmemişken bilinç altına işlenenler olacak.
Kurallar kuru hava gibidir, senin kuru hava da kalman demek, sana verilen şekli muhafaza edeceğin anlamına gelir.
Kurak bir iklim sana verdikleri şekli korumanın tek yoludur. Diğer iklimler ise, nemlidir onlar için, yağmurlu ve karlı, bunlarsa onlar için en büyük tehlikedir,çünkü şeklinin bozulma tehlikesi vardır...
Sorun ise sana verilen şeklin neye benzediği değil, senin o şekil içinde, gerçek sen olup, olamadığındır.
Otuzlu yaşları yaşıyorsan, şeklini sorgulamaya zaten başladın demektir. Yok değilsen, hala zamanın var ve okumaya hala devam ediyorsan, kendi çamurunu, kendin şekinllendirme isteğindesin, dahamı iler ki yaşlar dasın?
O hal de en baş ta söylediğimize bir bakalım.
"Sen bir çamursun: çünkü her an yeniden şekillenmeye müsaitsin!"
Şimdi sende ki çatlakları gör ve kırıkları, zira ancak böyle kendini yeniden şekillendirebilirsin. Şayet bunu yapabilir, her yönüyle kendini tespit edebilirsen ki, inan bana edebilirsin, ancak bu hal de kendi çamurunu yeniden inşa edebilir ve pişebilirsin.
Pişmek acı verir, hayatının bir çok evresinde şekillendin ve pişirildin. Sıra sen de.
Demem o ki, seni şekillendirenlerle ve şimdiye dek büründüğün şekillerle barış, zira bugün ki sen, o şekillerle bugüne geldin, başka parmakların hamuruna değmesinden pişmanlık duyma,buna da ihtiyacın olduğunu unutma, seni sen yapanlardı onlar.
Her dokunuştan kazançlarında oldu, kayıplarında elbet. Kaybın her daim k/ayıp olmadığı görmen için şeklinde ki çatlaklardan sızanları duy, dinle, gör ve şeklini belirle.
Kötü çamur yoktur!
Tabuları ve kuralları yık diyemem, fakat onları yeniden gözden geçir diyebilirim.
Şeklinin bozulasından korkup kaçtığın, tüm hava şartlarının tadını çıkar. Yağmurda doyasıya yürü, ıslan, karda izler bırak.
Bozuldun mu?
Şeklin mi değişti?
Avuçlarında kalan sensin, bunu kar belle ve o çamurun kıymetini evvela sen bil ki kıymet bekleme haddin be hakkın olsun.
Ona iyi bak, onu sev, onu dinle, onu duy.
Seni hayal et, yıllarca o şeklin içinden, şöyle olabilseydim diyeni duy, ciddiye al. Ancak bu hal de kendi şeklini verebilme erdemine ulaşabilirsin.
Artık çamuruna değmesini istediğin o sihirli parmakları seçmesi gerekenin sadece sen olduğunu biliyorsun.
Kendi şeklinin dostu ol.
Ben yeniden şekillenmeye her daim hazır ve bunun tadını ve haddini doyasıya yaşayan, canlı bir ç/hamurum ve şekillerimle mutluyum, çünkü, hiç biri değişmez bir tabu olamazlar, benim için.
Sen bir ç/hamursun, kendini sevmeye hazır mısın?
:-))
Sevgimle.
Elif Turna Türk
10 Nisan 2011
Avusturya
Kaynak: TURKSMAC HABER
ben de ben de...ben de bir çamurummm :))))
YanıtlaSilve kendimi seviyorum :)
seni de çok seviyorum ablam :)
Cansin can:=)) Tesekkürler ben de ben deeeee:=))
YanıtlaSilÇok farklı bir bakış açısı olmuş Fikirlopedim, bizler için değişmeyen tek şey değişimdir galiba.
YanıtlaSilKesinlikle öyle, yeter ki degisimlerimizle barisik ve farkinda bir yasam sürelim. Tesekkürler Dekor Guru.
YanıtlaSil